Mermer
-
-
Mermer,
metomorfizma olayı sonucunda
kalker ve
dolomitik kalkerlerin yeniden
kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir.
Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum
karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat)
içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan
mermerlerde esas mineral “Kalsit”
tir. Aynı zamanda az miktarda
silis,
silika,
feldspat,
demiroksit,
mika,
fluorin ve
organik maddeler bulunabilir. Renkleri
genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı
maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı,
mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi
renklerde de olabilirler. Mikroskop altında
incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş
"Kalsit Kristalleri"nden oluştuğu görülür.
-
-
Endüstriyel anlamda “mermer”; kesilip
parlatılabilen her cins taş mermer olarak
kabul edilmektedir. Taşın cinsi ve içeriği
ne olursa olsun büyük ebatta blok elde
edilebilme, kesilme ve cilalanma gibi
özellikler göstermesi, o taşın mermer olarak
kabul edilmesine kafi gelmektedir. Bunlardan
granit, diyabaz, lösitli siyenit, fanolit ve
serpantinler gibi magmadan türeyen kayaçlar
da bu suretle mermer tanımının içine
girmektedir.
-
5 Haziran 2004 tarihli ve 25483 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren Maden Kanununda Mermer;‘ II. Grup
madenler; Dekoratif taşlar, Traverten,
Kalker, Dolomit, Kalsit, Granit, Siyenit,
Andezit, Bazalt ve benzeri taşlar’
içerisinde yer almaktadır.
-
-
Tarihçesi:
-
Milattan önceki devirlerde inşa edilmiş bir
çok eserde mermere rastlanmaktadır.
Bu eserlerde kullanılan mermerlerin türleri
çok çeşitli olmakla birlikte ebatlarının çok
büyük olduğu dikkat çekmektedir. Tarihi ,
antik tapınaklarda, heykellerde, saraylarda,
Mısır firavun mezarlarında, piramitlerde ,
surlarda, kalelerde, stadyum ve açık hava
tiyatrolarında mermere sıklıkla
rastlanmaktadır.
-
Türkiye'deki mermer yatakları ve
ocaklarının pek çoğu milattan önce
Romalılar, Bizanslılar ve Yunanlılar
tarafından işletilmiştir. Türkiye'deki
mermer yataklarının büyük bir kısmı
özellikle tarihi şöhreti olan
Afyon-İscehisar - Bacakale, İzmir- Efes,
Kütahya - Altuntaş - Çalça, Bileceik -
Gülümbe - Lümbe, Bursa - İznik, İzmit -
Gebze, Ankara - Koçhisar, Yozgat - Akdağı,
Niğde - Gümüşler başta olmak üzere tüm
bölgelere yayılmış durumdadır.
-
Anadolu'da hakimiyet sürmüş medeniyetler bu
mermerin bir kısmını memleket dahilinde yapı
ve eserlerde kullanmışken büyük bir kısmını
da Avrupa'ya göndermişlerdir.
-
-
Mermerin
sınıflandırılması: Mermerler hiç bir
alakası olmadığı halde günümüzde
içeriklerinde (Ca) bulunmayan çeşitli
renkteki granitler, diyabazlar ile az
miktarda (Ca) ve (Mg) ihtiva eden
travertenler, serpatinler, (Mg) içeriği
yüksek dolomitik kalkerler ve içinde fosil
bulunan sedimanter kalkerler mermer
sınıfından sayılmaktadır. Mermerler, oluşum
esnasındaki şartlara bağlı olarak farklı
mineralojik, kimyasal ve yapısal özellikleresahip olmaktadır. Bu sebeple farklı
şekillerde sınıflandırılırlar.
-
-
1.Mineral tanelerine göre
-
İnce taneli mermer (1 mm)
-
Orta taneli mermer (1-5 mm)
-
İri taneli mermer (5 mm )
-
Büyük taneli mermer(1-2cm)
-
-
2.Mineral bileşim ve oranlarına göre
-
Mermer; %95 kalsit (CaCO3) içerir. Masif
yapıda ve taneli dokuya sahiptir. Kalsiyum
karbonat minerallerinin deniz dibinde
çökelip taşlaşmasıyla oluşan bir metamorfik
kayaçtır.
-
Kalkşist; %60-70 kalsit içerir. Şisti
yapıda ve yönlü dokuya sahiptir. Klorit,
epidot, mika ve lepidolit gibi diğer
mineralleri içerebilir.
-
Spolen; %80 kalsit içerir. Şisti yapıda ve
yönlü dokuya sahiptir. Flaapit, tremotil,
diopsit, plajioklas ve gröna gibi diğer
mineralleri içerebilir.
-
Mermer-Skarn; %80-90 kalsit içerir. Masif
yapıda ve taneli dokuya sahiptir. Epidot,
diopsit, gröna, olivin ve plajioklas gibi
diğer mineralleri içerebilir.
-
-
3.Yapı ve dokularına göre
-
Masif mermer; kompakt görünümlü, ince ve
iri tanelidir.
-
Laminal mermer; renkli şeritli görünümde,
ince taneli şeritler farklı mineral veyaelementler içerirler.
-
Şisti mermer; yapraklı yapıda ve önemli
miktarda mika içermektedir.
-
Breşik mermer; tekrar kırılmış ikincil
minerallerle dolgulanmıştır. Ana dolgular
farklı renk ve mineral içerikli olabilirler.
-
-
4.Jeolojik olarak
-
Magmatik kayaçlar (Granit, diyabaz, siyenit
vb.)
-
Metamorfik kayaçlar (Hakiki mermerler,
rekristalize kireçtaşları vb.)
-
Sedimanter kayaçlar (Travertenler, oniks
mermerler, çakıltaşı (=konglomera) vb.)
-
5. Ekonomik Şartlara Göre Sınıflandırma
Mermerin bilimsel tanımları dışında yapılan
bir sınıflandırma şeklidir. Normal mermerler
(mermer, dolomit, konglomera gibi), Sert
mermerler (granit, serpantin, diyabaz gibi),
Traverten ve oniks mermerler olmak üzere üçe
ayrılırlar.
6. Ticari Pazara
Ve Renge Göre Sınıflandırma
Bu sınıflandırma şeklinde mermer bulunduğu
yerleşim yerine ve mermerin rengine göre
sınıflandırılır. Buna göre mermer piyasada
bu isimle tanınır ve nitelikleri bilinir.
Örneğin; Afyon Şeker, Gölpazarı Bej, Marmara
Beyazı gibi.
-
-
Magmatik kökenli
taşlar
-
Gerçekte mermer olmadıkları halde,
mermerin endüstriyel tanımı içerisinde
değerlendirilen, güzel görünümlü, cila kabul
eden ve yeterince büyüklükte blok elde
edilebilen magmatik kökenli kayaçlardır.
Bileşimlerinde
kuvars,
hornblend ve diğer
silikatlar bulunur. Bu yüzden blok
üretimleri, kesilip parlatılabilmeleri
oldukça zordur. Fakat diğer mermer
cinslerine göre daha dayanıklıdırlar.
Granit,
diyabaz,
lösitli siyenit ve
serpantinler Türkiye'de en çok tanınan
magma kökenli mermer örnekleridir.
|
|
Granit
-
-
Granitler, yeryüzünde çok yaygın
olarak bulunurlar. Çeşitli yer kabuğu
modellerinde görünür. Yeryüzünün temelini
teşekkül ettirdiği kabul edilmektedir. Doğada
dayk,
silis ve
batolitler halinde bulunabilir.
-
Yollarda parke ve bordür taşı,
yapılarda yapı taşı olarak çok eskiden beri bol
miktarda kullanılmaktadır. Aşınmaya, basınca,
darbeye karşı dayanıklı, güzel renkli ve iyi
cila kabul eder. Atmosfer tesirlerine ve
ayrışmaya karşı direnci yüksektir. Günümüzde daha çok parke ve bordür taşı ve bazı büyük
yapılarda kaplama taşı olarak kullanılmaktadır.
-
Granit, yeriçinde 400 santigrat
derece civarında bir ısıya sahip olup, soğuması
birkaç bin yıl gibi çok uzun bir zamanı kapsar.
Bu ısı aynı zamanda jeotermal suların da
kaynağıdır. Yeriçine süzülen suların,
granitlerin çatlakları arasındaki hareketi, hem
granitin yüksek ısısı ile su sıcaklığını
arttırır hem de çözünebilir haldeki mineraller
suyun bünyesine dahil olur. Jeotermal suların
oluşumu bu şekilde gerçekleşir.
-
Granit, bileşiminde % 10 - 40
arasında kuvars % 30 - 60 arasında alkali
feldispat, % 35 kadar mika ve %10 - 35 arsında
koyu renkli mineral bulunduran açık renkli,
asidik bileşimli derinlik kayaçlarıdır. Ticari
anlamda ise granit, hemen her bileşimde derinlik
kayacını içine alan çok geniş bir kayaç grubu
için kullanılmaktadır. Piyasada granit , gnays,
siyenit, kuvars monzonit, granodiyorit, kuvarslı
diyorit, diyorit gibi açık renkli kayaçlara
granit terimi ortak bir isim olarak
kullanılırken ,gabro, diyabaz, anorzotit ve
proksenitlere denilmektedir.
-
-
Bileşimi ve bulunuşu:
-
Granitlerde
kuvars, genellikle hacmen % 20'nin
üzerindedir. Derinlik külteleri arasında hacmen %
40'tan fazla kuvars ihtiva eden türe rastlanmaz.
Kuvars ve ağır
silikatlar bakımından zengin olan kayaçlar
gabro sınıfına girer. Esas bileşeni olan
feldspat plajioklas ve ortoklas (alkali
feldspat) halinde olması mümkündür. Birinin
diğerine oranı genellikle ikiden azdır.
Granitlerde bulunan ikinci ana mineraller
muskovit,
biyotit,
amfibol,
piroksen veya nadiren
fayalit (demirli
olivin) olarak sıralanabilir. Genellikle
bunlardan iki veya üçü bir arada bulunur.Çeşitli
sınıflamalarda koyu renkli minerallerin oranı
farklı olmakla birlikte hacmen % 20'den fazla
koyu renkli mineral ihtiva eden taşlara
genellikle granit adı verilmemektedir.

-
Granit, yapılarda en çok tercih
edilen malzemedir ve bunun nedenlerini şöyle
sıralanabilir:
-
•Doğal taş içinde doğal granit en sert taş
grubudur. Doğadaki en sert yapı malzemesidir.
Sertlik derecesi 6-7 mohs'tur.
-
• Granitte bulunan başlıca mineraller silikat,
kuvars ve feldspattır. Silikatlar, limon (sitrik
asit), sirke, alkol ve benzeri gibi sıklıkla
mutfaklarımızda bulundurduğumuz asidik maddelere
reaksiyon göstermezler.
-
•Granit ısıya ve çizilmelere karşı yüksek
derecede dayanıklıdır. Granit bir mutfak tezgahı
üzerinde rahatlıkla ekmek kesilebilir, sebze de
doğranabilir.
-
• Granit tüm taşlar içinde en sert ve en kalın
olanıdır.
-
• Diğer taşlarla ve seramikle kıyaslandığında
üzerindeki cilayı çok daha uzun süre korur.
-
•Granitte bulunan feldisipat en düşük su emişini
gerçekleştirir. (%0,02-0,04) Böylelikle su
tezgahtan sızmaz ve malzeme üzerinde leke
bırakmaz.
-
•Ultraviole ışınlardan etkilenip renk atmaz,
doku ve rengini daima korur,her türlü hava
koşuluna son derece dayanıklıdır.
-
•Periyodik bakım gerektirmez, temizliği
arapsabunu ile ovarak yapılır ve ilk günkü
cilasıyla tekrar kullanıma hazır duruma gelir.
-
Granitler, ihtiva ettikleri
minerallerin karakterlerine göre gruplara
ayrılırlar. Tanelerin büyüklüğü, her granitte
farklıdır. Renkleri ise feldispatınkine göre
isim alır, fakat kuvars hornblend ve mika
miktarı fazla olduğu takdirde, renge tesir
ederler; beyaz, açık gri, koyu gri, pembe,
kırmızı ve zeytin yeşili gibi adlar alır.
Tipik bir granitin özgül ağırlığı 2.6 2.8 gr/cm,
gerçek prozitesi % 0.4 - 1.5 basınç mukavemeti
1600 3300 kg/cm , aşınma mukavemeti 5 8 kg/cm’dir.
Sertliği ise içindeki minerallere bağlıdır ve
6.5 olarak kabul edilmelidir.
-
-
Oluşum teorileri
-
Başlıca iki zıt görüş vardır;
-
Mağmatik: Granitlerin, ana sıvının veya sıvı
kristalin, kristalleşmesi sonucu oluştuğunu
kabul eder.
-
Transformist: Granitlerin
mağma olmaksızın meydana geldiğini ileri
sürer. Granitlerin tortul kültelerin çoğunlukla
katı halde
metamorfizma sonucu ortaya çıktığı
görüşündedir
-
-
Kaynak:
-
-
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mermer
-
http://www.madenbilgi.com/metalik-madenler/55-mermer.html
|
|
Traverten
-
-
CaCO3'lü magma getiriminin (sıcak kaynak
suları) atmosferle temas ettikleri yeryüzüne
çıkış yerlerinde çıkış anındaki basınca,
suyun sıcaklığına ve içerdikleri madensel
tuzların yoğunluğuna bağlı olarak amorf veya
çok küçük kristalcikler halinde CaCO3'lü
çökelek meydana getirirler. Magma suyunun
sıcaklığı çok fazla ve kalsiyum bikarbonat
oranı çok yüksek olursa; çökelme hızla
meydana gelecektir. Bu şekilde meydana gelen
oluşuma traverten çökelmesi denir. Bu
taşların hafif veya fazla miktarda
bitki sap ve yaprakları ayrıca deniz ve kara
canlılarının fosillerini içerenlerine
"Kalker Tüfü" denir. Kalker Tüflerine en
güzel örnek; dünyada eşsiz olduğu bilinen ve
sadece Türkiye'de Kütahya çevresinde
çıkartılan üreticisine göre chocolate veya
cappuccino adıyla anılan türdür.
Travertenler inşaat bakımından önemli
kayaçları teşkil ederler. bunlar büyük
bloklar halinde uygulandığı gibi, kesmek
suretiyle kaplama malzemesi olarak da
kullanılırlar.
-
-
Traverten uygulama
türleri
-
Honlama:
Traverten fayansın yüzeyinin belli başlı
aşındırıcılarla yarı mat hale
getirilmesidir. İyi bir honlanmış yüzey, ne
ışığı yansıtacak kadar parlak, ne de kaba
mattır, saten dokusunu andırır.
-
Cilalama: Traverten fayansın
yüzeyinin belli başlı aşındırıcı gruplar ile
ışığı yansıtacak kadar mükemmel pürüzsüz bir
yüzeye ulaştırılmasıdır.
-
Fırçalama ( Patinato ) :Traverten fayansın
yüzeyinin özel aşındırıcı fırçalar ile
eskitilmiş bir doku kazanıncaya kadar
aşındırılmasıdır.
-
Kenar
Kırma: Traverten fayansın
kenarlarının mekanik işlemler sayesinde
hafifçe kırılarak antik, eskitilmiş
bir doku kazandırılmasıdır.
-
Eskitme
- Tamburlama: Traverten ürünlerin
çağlar boyunca maruz kalacağı erozyon ve
eskimiş görünümünün mekanik yollar ile
kazandırılmasıdır.
-
Dolgu:
Travertenin bünyesinde doğal olarak bulunan
boşlukların veya gözeneklerin özel çimento
veya kimyasal maddeler ile doldurulmasıdır.
-
Cross -
Amerikan Kesimi: Travertenin
tabakalarına paralel olarak yapılan
kesimdir. Bu tip kesim daha az hareketle ve
durağan bir doku görünümü vermektedir.
-
Damar -
Vein Kesim: Travertenin tabakalarına
dik olarak yapılan kesimdir. Travertenin tüm
doğal güzelliği ve çizgisel yapısallığı göz
ününe serilir.
-
-
Kaynak:
-
|
|
Çimstone
-
-
Çimstone, İtalyan Breton firmasının
geliştirdiği ileri teknolojik süreçle üretilen
kuvars esaslı kompoze taştır. Doğadaki en sert
mineral taşlardan biri olan kuvars, Çimstone’a
eşsiz sağlamlık ve dayanıklılık kazandırır.
Yapısını oluşturan kuvars minerali sayesinde
Çimstone, yüksek aşınma, çizilme ve darbe
dayanımı gösteren, hemen hemen hiçbir asit ve
bazdan etkilenmeyen, leke tutmayan, sınırsız
renk ve doku alternatifli, hijyenik bir yüzey
kaplama malzemesidir. Çimstone, estetiği
işlevsellikle buluşturan eşsiz özellikleri
sayesinde başta mutfak tezgahları ve banyo
bankoları olmak üzere zeminden cepheye, merdiven
basamağından sehpaya projelerin farklı alanları
için ideal bir üründür.
-
Çimstone, kuvars esaslı polyester
reçine bağlayıcılı bir tür kompoze taştır.
Çimstone'un %92-95'ini doğadaki en sert mineral
taşlardan biri olan Kuvars oluşturur.
Hemen hemen hiçbir asitten ve bazdan
etkilenmeyen, alev almayan, 7 Mohs sertlik
derecesi ile yüksek çizilme ve aşınma dayanımı
gösteren Kuvars'ın sahip olduğu tüm üstünlükleri
kullandığı teknoloji sayesinde aynen yüzeylere
taşıyan Çimstone, banko, tezgah, zemin, cephe
gibi her tür yüzey için mükemmel bir malzemedir.
Çimstone, her zevke ve ihtiyaca uygun ürünler
sunar.
Çimstone, aşınma dayanımı yüksek, leke tutmayan,
sağlıklı ve sınırsız renk alternatifli özel bir
yüzey kaplama malzemesidir.
-
-
Dayanıklık
Yüksek Aşınma Dayanımına Sahiptir: Mohs
cetvelindeki değerlere göre sertliği ile elmasın
sertlik derecesine yaklaşan kuvars sayesinde
Çimstone metal veya benzeri malzemelerle
çizilmez, yoğun sirkülasyon olan alanlarda bile
yüksek aşınma dayanımı gösterir.
Kırılmaz, Eğilme ve Darbe Dayanımı Yüksektir:
Üretim teknolojisi ve kullanılan hammaddeler
Çimstone'a yüksek darbe ve eğilme dayanımı
kazandırır. Kesim ya da nakliye işleri sırasında
çatlamaz, kırılmaz.
-
-
Hijyen
Sıvı Emmez: Su emme katsayısı
%0.05 gibi son derece düşük bir orandadır.
Bünyesine sıvı kabul etmeyen Çimstone, bu
özelliği sayesinde leke tutmaz. ’un yüzeyinde
bakteri üremesi gerçekleşmediği, yüzeyin çok
kolay temizlenebildiği ve temizlik sonrası
mikrobiyolojik hijyen açısından tamamen güvenli
olduğu raporlanmıştır.
Kılcal Çatlak Barındırmaz:
Çimstone homojen ve kompakt bir yapıya sahiptir.
Kılcal çatlak bulunmayan dokusu mikro
organizmaların üremesine izin vermez, mikrop
barındırmaz. Hijyen Raporuna Sahip Tek Yüzey
Kaplama Malzemesidir: LGA Qualitest GmbH adlı
Alman Ürün Analizi ve Güvenilirliği Merkezi
tarafından gerçekleştirilen hijyen tetkiki
sonucunda, küf mantarları ve dirençli
bakterilere maruz bırakılmış Çimstone hijyen
raporunu almayı başarmış tek yüzey kaplama
malzemesi olup, üzerinde yiyeceklerin hazırlanacağı en güvenilir
yüzeyi sunar.
-
-
Temizlik
Çimstone parlaklığını kuvarsın doğal
ışıltısından alır. Sonradan parlatma
gerektirmez. Suda çözülen nötr bir deterjan
temizlik için yeterlidir, polisaj (yerinde
silim) gerektirmez.
Bu nedenle temizlik giderlerinden önemli ölçüde
tasarruf sağlar.
-
-
Asit ve baz dayanımı
Çimstone, asit ve bazların yıpratıcı
etkilerine karşı yüksek dayanım gösterir. Bu
nedenle kimyasalların yoğun kullanıldığı
laboratuvar ortamlarında bile güvenle
kullanılır.Çimstone uygulanan banko ve
tezgâhlarda limon, zeytinyağı, sirke, şarap ve
benzeri maddeler leke yapmaz, kolaylıkla
temizlenir.
-
-
Kaynak:
-
-
http://www.cimstone.info.tr/
|
|
Mihrap
-
-
Mihrap (Arapça:
محراب ).
Câmide
imamın
namaz kılarken
cemaatin önünde durduğu,
kıble tarafındaki duvarın ortasında bulunan,
oyuk, girintili yer anlamında bir terim. Çoğulu
"mehârîb"tir. Bu bölüm, savaş âletine
benzetilerek mihrap denilmesi, şeytan ve kötü
düşünce ve arzularla savaş yeri kabul
edilmesindendir.
-
Kur'an'da Mihrap:
Kur'an'da "mihrap" sözcüğü ve çoğulu şu
âyetlerde geçmektedir.
Kudüs'te
Mescid-i Aksa bünyesinde, Meryem'in
barındığı bir bölme anlamında şöyle
kullanılmıştır: "Rabbi onu, güzel bir şekilde
kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi
yetiştirdi. Onu
Zekeriyya'nın himayesine bıraktı. Zekeriyya
Meryem'in bulunduğu mihrâba her girdiğinde
onun yanında yiyecek, rızık buldu. "Bu,.sana
nereden
geldi ey Meryem?" dedi". Meryem; "O, Allah
tarafındandır. Şüphesiz Allah, dilediğini
hesapsız bir şekilde
rızıklandırır"
(Ali
İmrân, 3/37).
-
-
Namaz kılınan yer ve mabed anlamında
olmak üzere şöyle buyrulur:
-
"Zekeriyya
mabedde (Mihrâb) namaz kılarken,
melekler ona şöyle seslendiler":
Allah sana, kendi sözüyle meydana gelen
İsa'yı tasdik eden, efendi, iffetli ve
salihlerden bir
peygamber olan
Yahya'yı müjdeliyor" (Ali
İmrân, 3/39). "Zekeriyya mabedden (mihrâb)
kavminin önüne çıktı" (Meryem, 19/11). "Ey
Muhammed! Sana davacıların haberi geldi mi?
Hani onlar duvardan
Davud'un ibadet yeri olan "mihrâba"
tırmanmışlardı" (es-Sâd, 38/21). Çoğulu köşk ve
saray anlamında kullanılır: "Cinler,
Süleyman'ın istediği gibi
saraylar (mehârib),
heykeller,
havuzlar kadar büyük çanaklar ve sabit
kazanlar yaparlardı" (Sebe;
34/13).
-
-
Mihrabın Mimarisi ve Tarihçesi:
Mihrâb, günümüzde genellikle caminin kıble
duvarı oyuk şekilde inşa edilerek ve çevresi de
yazı veya diğer süs unsurları ile süslenerek
yapılır.
Çini,
mermer veya
ahşaptan yapılan ve sanat değeri oldukça
yüksekmihrapları vardır. Cami zemininden 15-20
cm. yüksek yapılanlarına da rastlanır.
-
-
Mihrâbın camilere günümüzdeki
şekliyle girmesi
Emeviler devrine kadar dayanmaktadır. İlk
zamanlarda, yani; Peygamber döneminde kıble,
mihrâb ile değil, renkli bir çizgi veya üzerinde
belirli işaretler bulunan bir taş levha gibi
herhangi bir işaret ile gösterilmekteydi.
Emeviler devrinde camilerin ayrılmaz bir unsuru
olarak dini hayata giren mihrâblar,
Selçuklular ve özellikle
Osmanlılar zamanında yapılan taş ve çini
çeşitleriyle diğer
İslam ülkelerinin hiç birinde görülmeyen bir
değişiklik arz etmiştir. Bilhassa
Bursa'daki
Yeşil Camii'nin mihrâbı, Selçuklular
devrinde bile rastlanmayan bir zenginlik ve ve
ihtişam gösterir. Ayrıca bu caminin çinili
mihrabı kendi cinsleri arasında en büyük ölçüde
yapılmış olanıdır.
-
-
Mihrâb süslemelerinde değişik renk
ve stillerde şekillerin yanı sıra, nefis
hatlarla "Âyetül-Kürsî"
olarak bilinen
Bakara suresinin 255. âyetinin yazıldığı da
olur. Mihrabın hemen üzerine "Zekeriyya, Meryem'in
bulunduğu mihrâba her girdiğinde" anlamına gelen
"Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyyal Mihrabe" (Ali
İmran, 3/37) âyetinin yazılması alışkanlık
haline gelmiştir. İslâmî bakımdan mihrabın
çevresine böyle bir âyet veya hadis yazımı şart
değilse de, cemaatin okuyarak yararlanması için
mihrâbla ilgili bir âyetin yazılmasında bir
sakınca bulunmaz. Ancak yukarıdaki âyetin
yerine, namazın şartlarından birisi olan
"kıbleye yönelme"yi hatırlatan; "Ey Muhammed!
Yüzünü
Mescid-i Haram tarafına çevir"anlamındaki, "Fevelli
vecheke şatral-Mescidi'l-Haram"
âyetinin (bk.
Bakara, 2/144,149, 150) yazıldığı da
görülmektedir.
-
-
Diğer yandan mihrâbın sağ üst
kısmına "Allah", sol üst kısmına "Muhammed" veya
üst kısma yalnız "İhlâs"
sûresinin yazıldığı da görülür. Osmanlılarda
geceleri imamın namazda görülebilmesi için
mihrabın iki tarafına büyük ve yüksek bir
şamdan konulmakta ve bunlara dikilen kalın
mumlar geceleri yakılmaktaydı. Günümüzde
petrol lambalarının veya elektriğin
aydınlatmada kullanılmasıyla bu şamdanlar bazı
büyük camilerde süs ve hatıra olarak
korunmaktadır.
-
-
Kaynak:
-
-
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mihrap
|
|
Minber
-
-
Minber (Arapça:منبر),
Üzerinde
hutbe okunan, merdivenli yapı.Genel
olarak mimari açıdan
cami içerisinde mihrabın sağ tarafına denk
gelecek şekilde inşa edilmektedir.
İmamın, özellikle cemaate yüksekçe bir
yerden hitap edebilmesi için merdivenli biçimde
tasarlanmış cami içi bütünleyici yapıdır.
Minber; ahşap, mermer, tuğla gibi maddelerden
yapılabilir.
-
İmam hutbeyi merdivenin basamakları üzerinde
okur. Merdivenli yapıda, imamın sesini
cemaate duyurabilmesi amaçlanmıştır. İmamın
minberden cemaate o güne ilişkin olarak hitap
etmesine
hutbe denilmektedir.
-
-
Bazı camilerde minberin karşısına
denk gelecek biçimde veya caminin sol kısmında
bulunacak şekilde
müezzin mahfili bulunmaktadır.
-
-
Kaynak:
-
-
http://tr.wikipedia.org/wiki/Minber
-
|
|
Vaaz Kürsüsü
-
-
Kürsü kelime olarak; sandalye, taht
ve divan manasına gelmektedir. Vaaz kürsüsü,
Camilerde
vaaz verilen yere denir. Kürsü, ahşap veya
mermerdendir. Klasik olarak yeri caminin sol
köşesidir. Kürsüye çıkan vaiz cemaatin tümünü
görebilir vaziyettedir. Bir merdivenden çıkan
imam, kürsüye oturur, önünde mikrofon kuruluysa
sesi dış avluya kadar ulaşır. Bazı kürsüler,
cemaat safının kesilmesini önlemek için yüksekçe
yapılır. Kürsüler büyük camilerde oyma ve
kakma işleme sanatlarıyla örülmüştür.Ama bazı
imam vaaz vermek için bazıları da ders veya
kıssa anlatmak için kürsüye çıkar.
-
-
Kaynak:
-
-
Derleme
|
|
Şadırvan
-
-
Genellikle cami avlularında ortada
bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki
fıskiyeden su akan üzeri
kubbeli abdest yeri. Ama bazen tek sıra
halinde de olabilir. Genel olarak her camide
bulunur. Şadırvanın ortasındaki havuzu, estetik
bir kubbe örtüsü kaplar ve sütunlarla
çevrilidir. Altıgen veya sekizgen yapıyı
çevreleyen saçakların altında musluklar ve
oturaklar taş veya ahşaptır. Büyük camilerde
şadırvanın yanında bir büyük
servi bulunur. Şadırvan da Osmanlı cami
mimarisinin temel öğelerindendir ve oymacılık,
hat, mermer işçiliği gibi sanatlarla
bütünleşmiştir.
-
-
Kaynak:
-
-
http://tr.wikipedia.org/wiki/Şadırvan
|
|
Pencere ve Kapı Sövesi
-
-
Söve, kısaca pencere ve kapı
kenarlarına uygulanan dekoratif profillereverilen ad olmakla birlikte halk arasında tüm
dekoratif bina süsleme elemanlarına (kat
silmesi, saçak silmesi, çatı silmesi, denizlik
profili, köşe profili
, kolon, sütun, harpuşta, payanda, kilit taşı
v.b.) verilen genel ad olarak da bilinmektedir.
-
-
Tarihten bugüne birçok malzemeden
söve imalatı yapılmıştır. İnşaat sektöründe
yapının özellik ve tasarımına göre en yaygın
olarak rağbet gören ahşap söve, taş söve, merme
-
r
söve, beton söve (prekast), PVC söve, alçı söve
olanları olmuştur.
-
Özellikle dünyada ve Türkiye’de ısı yalıtım
sistemlerinin (mantolama sistemleri) gelişmesi
bu sistemlerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap
verecek, bu sistemlerle mükemmel uyum gösterecek
söve elemanların ihtiyacını doğurmuştur.
-
-
Kaynak:
-
-
Derleme
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|